Filmin Mi Yoksa De Niro-Alpacino İkilisinin Daha İyi Olduğuna Karar Veremediğim Bir Başyapıt: Heat
- Can Turbay
- 10 Nis 2021
- 3 dakikada okunur
Bir filmin yönetmen koltuğunu Micheal Mann'e emanet edersiniz; derim çok iyi hareket, yanına Robert De Niro'yu getirirsiniz anlarım ortaya kaliteli bir iş koyma hedefiniz varmış, ama bunun üzerine bir de Al Pacino'yu getirip Vincent karakterini verirseniz sizi naparım biliyor musunuz? Öperim yav hem de alnınızdan bu kadar mübarek bir hareket olur mu diye. Takvimler 15 Aralık 1995'i gösterdiğinde, 60 milyon dolar bütçeyle aksiyon/dram ve suç türünde Heat (bizdeki adıyla büyük hesaplaşma) vizyona girdi. Robert De Niro ve Al Pacino gibi zaten asla ayrılmaması gereken ve birlikteyken bir anlam kazanan kuru fasulye ile pilav ikilisine sahip olan film daha vizyona girmeden beklentileri bir hayli yükseltmişti o dönem.
Filmin kısaca sinopsisinden bahsetmek gerekirse: Neil ve ekibi profesyonel bir suç çetesidir. Planlandığı gibi gitmeyen bir soygundan sonra Los Angeles Polis Departmanı'nın meşhur komiseri Vincent, ekibi ile bu çetenin peşine düşer ancak ellerinde hiçbir kanıt yoktur. Görgü tanıklarının soygun esnasında duyduğu bir kelimeden yola çıkan Hanna, bir tazı gibi iz sürerek çete üyelerinden Cheritto'ya ulaşır ve poliste kaydı olmayan Neil haricinde tüm çeteyi izlemeye alır. Bu iki ekibin mücadelesi de bu şekilde başlar.
Bu arada senaryo tamamıyla kurgudan oluşmuyor. Filmin orijinal hikâyesi bir zamanlar Chicago'da polis memuru olarak görev yapan Chuck Adamson'un 1960'larda peşinde olduğu Neil McCauley adındaki bir suçluyu yakalama girişimlerinden alınmıştır.
İlk olarak, kendi filmografisinde çok önemli bir yeri tutan bu filmin yönetmeni ve senaristi Micheal Mann'den bahsedelim. Bu filmin ayrıca yapımcı ortaklarından olan yönetmen, bir dönemin ünlü polisiye dizisi Miami Vice'ın da yönetmenlik koltuğunda oturmuştu. Micheal dizide, şarkı ve fon müzik unsurunu ciddi anlamda ilk kez kullanarak bir ilke imza atmıştı. Aynı şeyi burada da uygulayarak sahnenin gerginliğini veyahut dramını müzik unsuruyla birlikte çok güzel işlemiş. Ayrıca yönetmenin epik suç filminin tamamı gerçek mekanlarda çekilmiş ve tamı tamına 125 tane mekan kullanılmış. Filmin ünlü sokak çatışması sahnesi bile Los Angeles'ın en işlek caddesi trafiğe kapatılarak gerçekleştirilmiş. Birçok eleştirmen tarafından film, bahsettiğimiz sahneler sayesinde dönemin en iyi suç filmi olarak nitelendirilmiştir.
Son olarak, yönetmenimizin kamerayı çoğunlukla sabit tutmadığını görüyoruz. Yani aksiyon sahneleri dışında misal Vincent'in odaya girişi gibi basit sahnelerde de kameranın bir yere odaklanması veya geniş açıdan alması durumu söz konusu değil. Bana göre büyük ustalık gerektiren bu detay gözünüzü asla rahatsız etmiyor ve sahnelere hareketlilik katıyor.
Sinemada, iyi ile kötünün, haklı ile haksızın veya polis ile suçlunun çatışmasın sayamayacağımız sayıda sayamayacağımız farklılıkta birçok kez işlendi. Çoğunlukla iyi karakterin tarafını tuttuğumuz bu filmlerde iki zıt karakterin de kumaşının sağlam olması durumunda kısmen kötü karakterin de (örnek Dart Vader, Terminatör) tarafına geçtiğimiz oluyor. Açıkçası filmde, bu konuda kararsız kalacağınıza eminim dostlarım. Her azılı suçlu vakasında olduğu gibi De Niro'nun oynadığı suçlu Neil ile Al Pacino'nun oynadığı hırslı ve takıntılı dedektif Vincent bize seyir zevki yüksek bir kovalamaca sunuyor. Belirtmemde fayda var bu kovalamaca sadece silahların ve yumrukların konuştuğu bir kovalamaca olmamakla birlikte aslında bu ikisinden çok zekanın konuştuğu bir kovalamaca. Ben bu ikiliden kesinlikle bi Sherlock ile Moriarty havası aldım ve bu havayı aşırı sevdim. Filmin bir diğer ünlü, kafedeki masa sahnesiyle zekaların kapıştığı kovalama doruklara çıkıyor. İşte tam da bu yüzden hangi tarafta duracağınız meçhul.
Konusu çok farklı olsa da ben bu filmden bi GodFather havası aldığımı söylemeliyim. Diyaloglar, aksiyon sahneleri ve birkaç unsur daha bana Godfather'ı anımsattı. Üç saati geçkin süresine rağmen film sizi koltuklarınıza yapıştıracak seviyede olmasa da gerilimini ve heyecanını koruyarak sonuna kadar devam ediyor ve sizi sıkmıyor (a bu tarz filmlerde sadece aksiyon ya da çokça aksiyon arıyorsanız bu filmde o aradığınızı bulamayacağınızı söyleyeyim). Ve son sahnede ise gerilim de heyecan da zirveye çıkıyor. Spoiler olmaması için detayına inmeyeceğim ama ben gerçekten filmin sonunu çok beğendim. Video bu kadardı, beni dinlediğiniz için çok teşekkür ederim, hoşça kalınn.
Comentarios