KALİTESİZLİĞİYLE GÖZLERİMİZE ARKEO ÇEKMİŞ 6 ÜNLÜ FİLMDEN 6 GÖRSEL EFEKT
- Can Turbay
- 7 Mar 2021
- 3 dakikada okunur
Görsel efektler, iki binli yılların başlamasıyla birlikte filmler için önemini bir hayli arttırdı. Özellikle bilgisiyar teknolojisinin gelişmesi, sinema sektörünün ekonomik hacminin artması ve kuşkusuz görsel efektler sayesinde yönetmenlerin veyahut senaristlerin hayal güçlerinin sınırlarını zorlayabilme şansı bulması gibi nedenlerden ötürü de CGI (siciay) yani Türkçe adıyla bilgisayar üretimli imgeleme teknolojisi sinema sektöründe iyiden iyiye yer edindi. Filmlerin türüne göre çeşitli görsel efektler sıkça kullanılıyor ve bu filmlerde artık görsel efektlerin yerinde ve doğru kullanımı; senaryonun derinliği, kurgunun kalitesi veya cast ekibi seçimi kadar önemli. CGI teknolojisi bir filmi yükseltebildiği gibi aynı şekilde vasat konumuna getirebiliyor da. İşte bugün de kalitesizliğiyle gözlerimize arkeo çekmiş altı ünlü filmden altı görsel efekte bakacağız.
İlk filmimiz Han Solo olarak tanıdığımız Harrison Ford'un (filmde Amerika Birleik Devletleri Başkanını oynuyor) ve Garry Oldman'ın başrollerini paylaştığı, 85 milyon dolar gibi ciddi bir bütçeye sahip olan 97 yapımı Air Force One. 97 yapımı bir film gayet eski ne bekliyorsun ki demeyin zira dönemin sinema sektörünün ekonomik hacmi ve o zamanın parası düşünülürse 85 milyon dolar görsel efekt noktasında da iyi işler çıkarabilmek için gayet yeterli bir bütçe. Fakat gelin görün ki şu anda izlemekte olduğunuz sahne tam bir fiyasko. Sizi herhangi bir komedi filmi sahnesinden daha fazla güldürecek bu uçağın denize çakılma görüntüsü gerçekten ülkemizdeki eğitim sistemi kadar kalitesiz. En İyi Ses Miksajı Oscarı'nın da içinde bulunduğu birden fazla ödülde adaylığı olan Air Force One akıllarımızda bu sahne ile kalmaktan pek de öteye geçemiyor.

İkinci filmimiz birçok kişinin ergenlik döneminde deli gibi izlediği, erkeklerin Bella kızların ise Edward karakterine aşık olduğu Twitlight serisinden Breaking Dawn. Filmde Edward-Bella çiftimizin bir bebekleri oluyor. Bella'nın bebeğiyle ilk kucağa alma sahnesinde bebeğin suratını görünce resmen ''watdaafuc'' oluyorsunuz. Sizin de gördüğünüz üzere bebeğin suratı resmen SAHTE ve ROBOTİK. Hadi bir nedenden dolayı gerçek bebek koymazsın anlarım da bunu da 50 milyon dolar bütçenle bu kadar kötü yapmazsın be kardeşim.

Üçüncü filmimiz popüler kültür sinemasının eskimediği için yılmaz neferlerinden biri olan, Keanu abinin başrolünde olduğu ve yakın zamanda dördüncü filmi çıkacak olan Matrix serisinin ilk filmi. Başkahramanımız Neo'nun bir ajan sürüsüyle dövüştüğü sahneye şöyle bir göz ucuyla baksanız bile oldukça kalitesiz olduğunu göreceksiniz. Bu sahne aslında filmdeki ikonikleşmiş sahnelerden biri olmasına rağmen bir hayli yapay ve sanki o yılların video oyunlarından fırlamış gibi duruyor. 2003 yılında vizyona girmiş bu film, 150 milyon dolar gibi (o zamanın parasıyla düşünün bir de) dev bir bütçeye sahip olmasına rağmen bu gibi göze çarpan kötü görsel efektlere sahip.

Dördüncü filmimiz 2017 yılının kasım ayında vizyone giren ve DC hayranları tarafından yerden yere vurulup yüzüne tükürülen Justice League. Bir süper kahraman filmi olması dolayısıyla görsel efekt öğesinin bu film için öneminin bir hayli yüksek olduğu su götürmez bir gerçek. Genel anlamda bu konuda başarılı bir iş çıkarmış olsalar da Superman'in bıyıkları konusunda fena çuvalladılar ve alay konusu oldular. Henry Cavill, Justice League çekimleri bittikten sonra "Görevimiz Tehlike 6" filmi için bıyık uzatmaya başlamıştı. Lakin Justice League için bazı sahnelerin tekrar çekileceği kendisine iletilince, ünlü oyuncu bıyıklarını kesemeyeceği için görüntüler bıyıklı bir şekilde çekildi. Ancak filmde bıyıklı hâli gösterilemeyeceği için Superman'in bıyıkları dijital ortamda silinerek filme eklendi. Film ekibinin çuvalladığı da Superman'in dudaklarındaki gariplikten anlaşılıyordu. Bu filmi değil fakat filmin bu ay çıkacak olan Snyder Cut versiyonunu öneriyorum, kaliteli bir iş izleyeceğiz gibi gözüküyor.

Altıncı filmimiz, David Fincher'ın yönettiği, Facebook'un kuruluşunun anlatıldığı ve Quentin Tarantino'nun “son 10 yılın en iyi filmi'' dediği The Social Network. Film hakkında az da olsa bilgisi olanlar ''bu filmde görsel efekt mi kullanılmış ya?'' şeklinde haklı bir serzenişte bulunabilirler zira film tarihi kurgu/dram türünde ve herhangi bir aksiyon veyahut da bilim kurgusal sahne barındırmıyor fakat filmde kalitesizliğyle göze çarpan bir görsel efekt mevcut. Başrollerimiz bir sahnede dışarıda konuşurken senaryo gereği havanın bir hayli soğuk olması gerekiyordu fakat bir terslik vardı: O da çekim sırasında havanın hiç de soğuk olmamasıydı! Bu yüzdenprodüksiyon ekibi karakterler konuşurken ağızlarından çıkan sahte nefes buharı ekledi (hani şu kışın nefes verdiğimizde buharın çıkmasıyla kendimizi ejderha zannettiğimiz olay var ya). Maalesef ki videoda da gördüğünüz üzere efekt bir hayli yapay duruyor. Dipnot iyi film ayrıca 3 Oscar'ı var, tavsiye ederim izleyin.

Commentaires