top of page

Art House ile Viking Nefretinin Birleşimi: Northman (Kuzeyli) İncelemesi

  • Yazarın fotoğrafı: Can Turbay
    Can Turbay
  • 11 Tem 2022
  • 2 dakikada okunur

Filmin kısaca konusundan bahsetmek gerekirse: The Northman; kral babasının, amcası Fjölnir tarafından öldürülmesine şahit olan Viking prensi Amleth'in, alacağına ant içtiği intikam mücadelesini anlatıyor.

Genç Prens Amleth, amcası babasını acımasızca öldürüldüğünde ve annesini de kaçırdığında yetişkin bir erkek olmanın eşiğindedir. Ada krallığından kayıkla kaçan çocuk intikam yemini eder. Yirmi yıl sonra Amleth'i, Slav köylerine akınlar yapan bir Viking savaşçısı olarak görürüz. Bir kahin tarafından kendisine babasının intikamını almak, annesini kurtarmak ve amcasını öldürmek için ettiği yemini hatırlatılır. Sonrasında ise öykü başlar.


Filmimiz tabii ki bir destana dayanıyor fakat bu destana göre filmin hikayesi oldukça kısaltılmış ve dümdüz bir intikam hikayesine dönüştürülmüş ayrıca iki hikaye arasında da oldukça önemli farklar var. Bana göre destanın ana hali daha ilgi çekici. Zaten burada daha çok Conan The Barbarian (iki filmi de izleyenler bu çağrışımı fark edecektir). havası var fakat tabii ki Conan filminin oldukça art house hali diyebiliriz bu film için. Zaten en önemli başarılarından biri de burada, iki türü bu kadar eli yüzü düzgün bir şekilde harmanlaması gerçekten takdire şayan.


Kuşkusuz filmden aksiyondan fışkırmıyor. Fakat az ve öz olan aksiyon sahnelerinde hem bir akıcılık var hem de sahnelerin sinematografisi çok başarılı. Hele ki filmin sonundaki tek plan savaş sahnesi durumu arşa çıkarır nitelikte. Fotoğraf gibi sahneler varlığını The Witch ve The Lighthouse filmlerinden tanıdığımız Robert abi ve beraberinde çalıştığı görüntü yönetmenine borçluyuz. Diğer iki filmde olduğu gibi bu nokta da özellikle çekimler açısından klasını konuşturuyor.


Film çok daha iyi olabilirdi, en azından bu konuda eleştirenlere katılıyorum. Fakat bunun en büyük sebeplerinden ikisinin pandemi nedeniyle çekimlerin ertelenmesine ve stüdyonun yönetmenimize fazlasıyla müdahale edip çoğu sahneyi filmden çıkartmasına bağlıyorum. Her şeye rağmen filmin kaliteli olduğunu söylemek isterim. Görece uzun süresi ve bazı aksayan kısımları sizi filmden koparabilir fakat bu, filmin hakkında direkt ''puu bu ne çok kötü'' temalı olumsuz yorum yapacağınız anlamına gelmesin! Son olarak filmin hikâyesinin öngörülebilir olması çok doğal bir şey, "Hero's Journey" anlatısının ilk örneklerinden zaten bu destan.


Film Oscar'da hangi ödüllere aday olur Oscar'ın ikili hareketleri yüzünden bilemiyorum fakat bence başrolümüz en azından bi En İyi Erkek Oyuncu dalında adaylığı hak ediyor. Yani rol mü onun için yoksa o mu rol için doğmuş kestirmek zor. Ayrıca kurt gibi yaşayıp kurt gibi savaştığı sahneler var ki gerçekten kan dondurucu. Kendisi; sakinlik, öfke, kandırılma (annesi tarafından ihanete uğraması ki o sahne çok etkileyici idi) gibi duyguları çok iyi yansıtmış.


Bu tarz filmlerin orijinallik çatısı altındaki en büyük talihsizlikleri, asıl kaynak materyalleri uyarlıyor olmalarına rağmen uyarladıkları kaynak materyaller ilham verdikleri eserlerden çok daha az popüler oldukları için bu filmlerin izleyici kitlesinin bir kısmı tarafından sanki bir şeylerin kısır döngülü tekrarıymış gibi görülmeleridir. Amleth klasik bir İskandinav masalıdır. Shakespeare'in Hamlet'i de Conan the Barbarian (ya da orijinal adıyla Conan the Cimmerian) da Amleth'in tabağından epey yemişlerdir. Ancak edebiyat ve diğer sanat dallarının haklı doğası böyledir. İnsan bir şeyi tepeden tırnağa yoktan var edemeyeceği için iyi eser vermek istiyorsa "devlerin omuzları üzerinde durmak" mecburiyetindedir.

 
 
 

Comentarios


“Günaydın! Olur ya belki sizi göremem; iyi günler, iyi akşamlar ve iyi geceler ! ”

  • You Tube
  • Instagram
  • Twitter
bottom of page