top of page

Nuri Bilge Ceyla'nın Ailesiyle Birlikte Oluşturduğu İlk Filmi: Kasaba Spoilersiz Öneri/İnceleme

  • Yazarın fotoğrafı: Can Turbay
    Can Turbay
  • 20 May 2021
  • 2 dakikada okunur

Nuri Bilge Ceylan'ın filmleri kuşkusuz Türk sineması için mihenk taşı konumunda. İlk kısa filmi Koza ile Cannes Film Festivali'nde ilk on film arasına girmesiyle başlayan yolculuğunu ilk uzun metrajlı filmi olan Kasaba ile bir üst seviyeye çıkarmıştı 1977 yılında Nuri Bilge. Bu film o dönem için ''sıra dışı'' olarak adlandırılacaktı zira bilindik Yeşilçam Sineması'nın izleri yoktu aksine lirik şiir anlatım tarzıyla farklı bir kurgu mevcuttu. Ayrıca film siyah beyaz olarak gösterime girdi. Burada sizlere üzücü bir parantez vermem gerekirse festival ödüllü bu film o dönem sadece bir haftalığına vizyona çıkmıştı.


Film 1970'lerde küçük bir kasabanın kırgın insanlarının hikayesini, çelişkilerini ve iç dünyalarını anlatıyor. Filmin ana karakterlerini üç kuşağı bünyesinde barındıran bir aile oluşturuyor. Bu ailenin hikayesini anlatan film temelde dört bölümden oluşuyor ve her bir bölüme karşılık bir mevsim verilmiş. Bu yüzden de filmin çekimleri bir yılda tamamlanıyor. Ayrıca ailedeki dedeyi ve babaanneyi Nuri Bilge'nin kendi annesi ve babası oynuyor. Dostlarım zaten oyuncuların hepsi amatör ve içlerinde tanınmış bir oyuncu yok. Yani Nuri Bilge oyuncu seçimlerini hayatın içinden insanlar arasından yapmış. Hatta Nuri Bilge hikayenin bir nevi onların gözünden anlatıldığı iki çocuk karakteri seçmek için köyün okuluna giderek neredeyse bütün çocuklarla tanışıp konuşmuş.


Filmin senaryosunu Nuri Bilge'nin diş hekimi ve fotoğrafçı kız kardeşinin ilk öykülerinden biri olan “Mısır Tarlası" oluşturuyor. Ablasının çocukluklarına dair yazdığı öyküyü senaryolaştıran Nuri Bilge aynı zamanda senaryoya otobiyografik öğeler ve ünlü yazar Çehov'dan alıntılar da ekliyor. Malumunuz Çehov durum öyküsü ustası, bir bakıma bu yüzden de film daha çok bir olayın üzerine kurulu olmasından ziyade kasaba hayatından farklı farklı kesitler sunuyor. Ayrıca filmin genel anlamda diyaloglar üzerine kurulu olduğunu da söyleyeyim. Fakat bu sizi yanıltmasın zira diyaloglar etkileyici ve bir hayli dolgun. Filmin ikinci ve üçüncü kısmında gerçekten çok hoş bir sohbet dönüyor aile arasında. Mutlaka sizin de bir şeyler bulabileceğiniz bu sohbetlerin arasında bana göre en can alıcı kısım, bir insan yaşamı için memleketinin veyahut doğup büyüdüğü yerin kader niteliğinde olup olmamasıydı.


Dünya prömiyerini Şubat 1998'de Cannes Film Festivali'nde yapan filmin uzun planları ve ağır ilerleyen temposu, kasaba hayatını insanlara Tarkovski çarpıcılığına benzer bir şekilde sunuyor. Dramatik fotoğrafları ve yalın anlatımı ile özgün bir sinema dili barındırdığını da söylemek lazım. Filmin benim adıma olumsuz bir yanını söylemek zor. Sadece, yönetmenin kendisinin de bir röportajında bahsettiği maddi sıkıntılardan ötürü olduğunu düşündüğüm filme sonradan eklenen dublajlar, maalesef bir hayli sırıtıyor. Bu arada burada da bir dipnot geçeyim Nuri Bilge bu filmi tamamen kendi imkanlarıyla çekmiş.


Son olarak filmde çok güzel bir klarnet taksimi var, bence filmin hikayesinin değerini arttıran unsurlardan biri olmuş. Nuri Bilge Ceylan'ın yönetmeni, senaristi, görüntü yönetmeni ve kurgucusu olduğu ilk filmi Kasaba'yı şiddetle tavsiye ederim. Video bu kadardı, beni dinlediğiniz için gerçekten çok teşekkür ederim. Hoşça kalınn.






















Comments


“Günaydın! Olur ya belki sizi göremem; iyi günler, iyi akşamlar ve iyi geceler ! ”

  • You Tube
  • Instagram
  • Twitter
bottom of page